CHP Kurultayına doğru: Genel merkez ve değişimcilerde nasıl bir hava hakim?

Ayşe Sayın
BBC Türkçe, Ankara

CHP’de yaklaşık yaklaşık bir ay süren il kongrelerinin tamamlanmasının ardından gözler 4-5 Kasım’da yapılacak 38. Olağan Kurultay’a çevrildi.

Genel başkanlık koltuğu için çok adaylı yarışın yaşanacağı kurultayda, çekişmenin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile “değişimciler”in adayı partinin grup başkanı Özgür Özel arasında geçmesi bekleniyor.

Her iki kanat da kurultaydaki olası tabloyu görebilmek için delegelerden imza toplamaya başladı.

En fazla delege sayısına sahip olan İstanbul il başkanlığı yarışını önde bitiren değişimciler şu anki tabloyu “başa baş” olarak nitelendirirken, genel merkez ekibi başta milletvekili grubu olmak üzere doğal delegelerin desteğiyle yarışın önde bitirileceği görüşünde.

CHP’de il kongrelerinin tamamlanmasının ardından da büyük kurultay için hazırlıklara başlanacak. Bu kapsamda genel merkez yönetimi, kurultay hazırlıkları için Parti Meclisi Üyesi Gürsel Erol başkanlığındaki bir ekibi görevlendirdi.

CHP kurultayının ilk günü olan 4 Kasım’da genel başkan, ikinci gününde ise parti meclisi seçimi yapılacak.

İmza tartışması

İl kongrelerinin tamamlanmasının ardından, gerek genel merkez ekibi, gerekse değişimciler, kurultay tablosunu daha net görebilmek için, delegeden imza toplamaya başladı.

Genel merkezciler ise kongrelerin tamamlanmasının ardından imza toplamaya başladı.

Ancak, genel merkez ekibinin, milletvekili WhatsApp grubundan Kılıçdaroğlu için destek istemesi değişimcilerin tepkisine yol açtı.

Grupta çok sayıda yeni milletvekili olduğuna dikkat çeken değişimciler, genel merkezin milletvekili üzerinde “baskı kurmaya” çalıştığını savunarak gruptan imza istenmesine tepki gösterdi.

Gerek genel merkez kanadı, gerekse değişimciler, toplanan imza sayısı ve kendilerine kimlerin destek vereceğini ise “baskıları engelleme” gerekçesiyle büyük bir titizlikle saklıyor.

Değişimciler: İmzanın üstünde oy alırız

Parti içindeki değişimciler, İstanbul İl Kongresi’ni kazanmanın moral üstünlüğüyle kurultaya gidiyor.

İstanbul’un 196 kurultay delegesi olduğuna dikkat çeken değişimciler, son bir haftada yapılan il kongrelerinin çoğunu da değişimcilerin kazandığına işaret ediyor.

İstanbul’un bir Türkiye mozaiği olduğu, dolayısıyla her yerinden seçilmiş delegeler olduğu ve bunların kendi çevrelerin de etkileyeceği düşünülüyor.

Şu andaki tabloyu, “başa baş ve hatta değişimciler biraz daha önde” olarak nitelendiren değişimciler, bazı belediye başkanları veya aday olmak isteyenlerin, Kılıçdaroğlu için imza verebileceğini ancak, kurultayda farklı yönde oy kullanabileceklerini savunuyor.

O nedenle Kurultay’da Özel’e adaylık için verilen imzadan çok daha fazla oy çıkabileceği hesabı yapılıyor.

Bazı belediye başkanlarının kendisine, “Genel merkeze imza vereceğiz ama oyumu biliyorsunuz” dediğini belirten Özel ekibinden bir milletvekili, BBC Türkçe’ye şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sayısal olarak bakıldığında delegenin adaylık için değişimcilere destek vermesi daha zor bir olay. Bu kurultay, yerel seçimden önce yapılmamış olsaydı, bizim durumumuz çok daha ileride olurdu. Ama mesela bazı belediye başkanları konumlarını kaybetmek istemiyor ve haklı olarak genel merkez lehine imza verebiliyorlar.

“Evet, imza toplarlar ama bu kurultay sonuçlarına ilişkin bir gösterge olmaz. Hem doğal delege hem de seçilmiş delege açısından bakıldığında kafa kafaya, hatta bir miktar değişimden yana bir tablo var. İstanbul’da 196 delegenin tümü değişimci değil, ama Ankara’daki 76 delegenin tümünün de genel merkezci olmadığı unutulmamalı.”

Genel merkez: Başladıklarının ilerisindeler ama kazanacak çıtaya ulaşamadılar

Kılıçdaroğlu’na destek verenler ise değişimcilerin, özellikle İstanbul’u almalarından sonra “psikolojik üstünlük” elde ettikleri de yadsımıyor.

İl il delege analizi yapan genel merkeze göre değimciler şu anda “başladıkları yerin ilerisinde ancak kazanacak çıtaya ulaşamadılar”.

Genel merkez kanadında, değişimcilerin “kongrelere müdahale”, “imza baskısı” eleştirilerine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın imkanlarını değişimciler lehine seferber ettiği iddiasıyla yanıt veriliyor.

Geçmiş yıllarda da, kurultay tablosunu görebilmek için genel başkan için imza toplandığı veya MYK üyelerinin kongrelerde görev yaptığını anımsatılırken, il kongrelerinde değişimcilerin daha görünür olduğu ve daha çok söz aldığına dikkat çekiyorlar.

Kılıçdaroğlu için, milletvekillerinden toplanan imza sayısı ise “tahminlerin de üzerinde” olarak nitelendiriliyor ve doğal delegelerin büyük bölümünün Kılıçdaroğlu’na destek vereceği beklentisi dile getiriliyor.

“Makul imzayla aday gösterilir”

Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin bir bölümü, “ezici” sayıda imza ile aday gösterilmesini savunurken, bazı yakın kurmayları, çok adaylı yarış olması nedeniyle bu konuda daha “makul” davranılması gerektiğini savunuyor.

Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’yle yarıştığı 2018’deki 36. Olağan Kurultay’da, adaylık için verilen imzanın altında oyla genel başkan seçildiğini anımsatan bazı parti kurmayları, “Biz üzüm yemek istiyoruz. O nedenle 2018’deki gibi, ‘şu kadar imza verdik, şu kadar oy aldık’ tartışması tekrar yaşanmaz. Makul sayıda imza ile genel başkan yeniden aday gösterilir” görüşünü dile getiriyor.

Blok liste mi çarşaf liste mi?

Kurultayda, genel başkanlık yarışı kadar, partinin yetkili organı olan Parti Meclisi (PM) seçimi de son derece önemli.

PM, 24 Kasım’da yapılacak Tüzük Kurultayı’ndaki değişikliklerden, programına, belediye başkan adaylarını belirleme dahil, parti politikalarını belirlemede en yetkili organ.

CHP geleneğinde PM seçimleri çoğunlukla çarşaf liste ile yapıldı.

Kurultayın kritik olması nedeniyle genel merkez ekibinden “listeyi deldirmemek” için blok listeyi savunanlar da var.

Ancak, Kılıçdaroğlu’nun bazı yakın kurmayları, “çarşaf listeyle” kurultayın yapılması gerektiğini, aksi durumun delegenin tepkisine yol açacağını, Kılıçdaroğlu’nu “güçsüz” olarak göstereceğini düşünüyor.

Blok listeyi savunanlar, değişimcilerin, genel başkanlık seçimini kazanamaması halinde, ikinci gün PM’yi delmek için çaba harcayacağına dikkat çekiyor.

Çarşaf listeyi isteyenler ise genel başkanlık seçiminin, muhalefet kanadında “kırılma yaratacağı” için yeniden genel merkez yanında konumlanacağı görüşünü savunuyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir